Söz,
birçok farklı anlamları barındıran kapsamlı bir kelimedir. Edebiyat alanında
kullanılan karşılığı ‘bir konuyu yazılı
olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi’ iken söz sahibi olmak ise bir
konuda bilgisi ve yetkisi olan kimsedir.
Çocuk
yaşta ve okul dönemlerinde ‘söz hakkı
olmadan konuşma’ ikazıyla çokça uyarılırız. O dönemlerde bizim de pek
hoşnut olmadığımız, anlamını henüz idrak edemediğimiz bir müdahaledir. Büyüdük
tabi ki. Ne kadar önemli bir ikaz olduğunu idrak ettik birçoğumuz.
Demokrasinin
olmazsa olmazıdır söz hakkı. Milletin hür iradesiyle, çoğunluktan bu hakkı alan
ise seçilmişlerdir. Belli bir süre içerisinde söz verilir onlara. Onlar da
inisiyatiflerini kullanırlar ve birilerine söz hakkı verirler. Tıpkı
SözŞehri’miz gibi. Sözün bol olduğu bu şehir dergisi de söyleyecekleri olana
söz verir ama en önemli sözü kalem kullananlara okur verir. 14.sayısıyla
birlikte beşinci senesini dolduran SözŞehri Dergisi de Sivas kültürünün
geleceğe aktarılmasında haklı bir gururu yaşamaktadır. Vesile olanların
gururudur adeta.
Okurundan
söz hakkı alan yazar konuşur kalemiyle zaman ve mekân mefhumu olmadan. Edebiyatla
ve sanatla uğraşanların en ilginç yanı bu âlemde olmayanlar da dâhil konuşuyor
olmalarıdır. Söz uçar yazı kalır
ifadesinin tam karşılığı bu olsa gerek. Örneğin sekiz asır önce yaşamış olan
Hz. Mevlana’nın Mesnevisini okumaya başladığımızda söz hakkı onundur artık.
Şehri,
şehir yapan unsurlar vardır. Şehri geleceğe taşıyan kültür köprüleri gibi.
Şehir merkezinde bizi ecdadımızla sıkı sıkıya bağlayan görkemli eserler vardır.
Çifte Minare, Buruciye ve Gök Medresesi gibi. Yakın tarihimizden kalan Kongre
Binası ve daha niceleri.
İyi
niyetlerle şehirleri için elinden gelenleri yapanlar vardır. Sivas’ta son
yıllarda tadilattan geçirilip şehir kültürüne kazandırılan tarihi konakların
yanı sıra yeni açılan kültür merkezleri şehir halkının hizmetine sunulmuştur.
Geçmişten
gelen ve şehir kültürünün geleceğe aktarımına yönelik onlarca basılmış
kitaplarla Sivas Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü ‘Kültür Şehri’ sıfatının içini doldurmaya yönelik ciddi
çalışmalarıyla göz doldurmuştur. Belediye tarafından 2015 yılında Şemseddin
Sivasî yılı, 2016 yılında, Kadı Burhaneddin yılı ilan
edilmesiyle birlikte, kültürel çalışmalara daha çok hız verilmiştir. 2017
yılında ‘Şemseddin Sivasî Külliyatı’ yirmiye yakın cilt olarak şehir kültürüne
kazandırılmıştır.
Bu
diyarda doğup şimdilerde göçmüş, şehir kültürünün oluşumunda mihenk taşları
olmuş değerlerimiz vardır. Şemseddin Sivasî gibi, Âşık Veysel gibi. İhramcızade İsmail
Hakkı, Sarıhatipzadeler, Âşık Ruhsatî, Âşık Talibî, Sefil Selimî, Âşık İsmetî
gibi. Bu muazzam değerlerimizi eserleriyle yarına taşımayı vazife edinen yürekler
vardır bu şehirde.
Şehir hizmetinde bir dönemin sonunda vicdanlarda
değerlendirdiğimiz Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın Bey’i samimi duruşuyla,
her düşünceyi kucaklayan geniş vizyonuyla, belki de en önemlisi şehrin en ücra
köşesinde, soba başında toplanan, sözün asıl sahipleriyle çay içerken
hatırlanacaktır. Ben inanıyorum ki bu şehrin halkı ‘iyi ki’ diye başlayan cümleler kuracaktır yarınlarda.
Ne güzeldir söz hakkını alan yöneticilerin, farklı
birçok hizmetlerle sözü asıl sahiplerine geri vermeleri.
Vildan Poyraz Coşkun
Sözşehri Dergisi
Sayı 14, Mart 2019
Yazı No: 37
Yazı No: 37
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder