2 Mart 2015 Pazartesi

Başlarken

Başlarken

Küçük bir paylaşım olacak bizimkisi. Bilemiyorum kaç okurla sohbet tadında bir iletişim gerçekleştirebiliriz. Sohbet diyorum çünkü sizlerle sorunlarımızı paylaşırken, bu sorunların içerisinde saklı kalan güzelliklerimizin farkındalığını yakalayabilirsek ne mutlu bize.

            Bir çok köşe yazarı arkadaşlarım gibi bende eleştirisel cümlelere yer vereceğim ister istemez. Bizim dile getirip, kaleme aldığımız tabii ki sizlerin eleştirileri olacaktır.
Gerekli mi?
Gerekli…
Yararı var mı?
Var…
Tabii ki dozunda, faydası olabilecek bir açılım ve uygun bir lisan ile, dile getirilen her eleştiri bir gün doğru adrese ulaşırsa eğer olumsuzu olumluya çevirmede faydalı olabileceğine inananlardanım.

            Bu benim “vira bismillah” dediğim ilk yazılı sohbetim. Şu an kimler bu sözcük öbeklerimi, yüzünde küçük tebessümlerle okuyor bilemiyorum ama ben, inanın tatlı bir gülümsemeyle tatlandırıyorum yazımı. Sorunlarımızı da paylaşırken böyle olması için çaba göstereceğimden emin olabilirsiniz. Küçük bir tebessümün, sadaka olduğuna inandığımız çok özel bir inançtan geldiğimizi hatırladığınızda, ne demek istediğimi anlayacağınızı umut ediyorum.

            Sizinle paylaşmak istediğim bir nokta da, sizin fahri hemşeriniz olduğumdur. Anlayacağınız, çok kısa bir süre oldu aranıza katılmam ve sizlerden duyduğum ilk sıcak merhabanızın ardından “Sivas soğuktur ama insanları sıcaktır” cümlesi olmuştu. Çok güzel izlenimlerle aranızda yaşamaya başladım ve çok özel anılar bırakacağım ardımda. (En azından şu an öyle hissediyorum) Bu yazımda bir konu belirlemedim bilhassa. Bu bir “selam” sohbeti olsun istedim. Daha sonraki günlerde istiyorum ki hemşehrilerim, eline gazeteyi aldıklarında “bizim kız neler yazmış bir bakalım” deyip, köşeme yönelsinler ki, yazıyı okuduktan sonra bana ulaşıp sohbetimi tek seslilikten kurtarsınlar istiyorum.
 
            İstiyorum ki her geçen gün halkam sevmeyi, paylaşmayı bilenlerle genişlesin.
            İstiyorum ki uzun sayılabilecek eğitmenliğimde edindiğim tecrübelerimden yararlanılsın.
            İstiyorum ki gençlere, öğrencilere ulaşıp yol gösteren bir öğretmenleri, bir dostları olsun.
            İstiyorum ki uzaklarda bıraktığım onca sevdiklerimi aratmasınlar bana.

İşte, onları aramadan yeni gönüldaşlarımla kısada olsa köşemde, bir çok paylaşımları gerçekleştirmek amaçlı bir hareket tarzı belirledim kendime.

            Yazılarım çoğu zaman öğrenci ve veli odaklı olacağı aşikar ama bu demek değil ki bu konuların dışına çıkmayacağım. Bazen yer sofrasında ki emektar ev hanımlarımızla, bazen    

(ne kadar tasvip etmesem de) kahvehanede oturan gardaşlarımla, büyüklerimle, bazen öğretmenler odasında öğretmen arkadaşlarımla, bazen de muhtelif meslekleri icra eden esnaf arkadaşlarımızla, velhasıl bitaraf olmadan sözümüzün manidar bulunduğu söz ve dost meclislerinde de olacağız inşallah. Yani anlayacağınız nerede olursak olalım ihtizar olmadan bazı şeyleri ifşa etmek için aranızda olacağım.

            Önümüzdeki günlerde öğrencilerimizi ilgilendiren bir konuyla sohbetimizi devam ettirmek istiyorum. Bu konu sadece öğrencilerimizi ilgilendirmiyor. Aynı zamanda velilerimizi de çok yakinen ilgilendiren önemli bir konu. O zamana kadar hoşça ve dostça kalın…

Vildan Poyraz Coşkun
21.11.2011
Yazı No: 4

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder