5 Mart 2015 Perşembe

Sevgi Aslanın Midesinde de Olsa…

Sevgi Aslanın Midesinde de Olsa…

           Sevgi, kişiliğin olgunlaşmasını sağlayan en önemli gıdadır. Doğumla birlikte gelen beslenme ihtiyacı kadar gereksinim duyarız ona. Bedenimizin gıda ile büyüdüğünü hepimiz biliriz. Bedensel gelişiminin yanı sıra insan, ruhsal gelişimini de sağlıklı bir şekilde tamamlamalıdır. Sadece insanoğlu mudur ruhsal gelişime ihtiyaç duyan. Tabi ki hayır. Bir hayvanın yavrularıyla birlikte sergiledikleri oyunları bir düşünün. Sergilenen o görüntüler sadece oyun gibi gözükse de ruhsal gelişimlerinin bir parçasıdır oysa.

           Bitkilerde de durum farklı değildir. Yapılan bir deneyde, bir odanın içerisinde toprağı, saksısı, sulanması vs tümüyle eşit şekilde ve aynı şartlarda yetiştirilen iki bitkiden birine sadece farklılık olarak, ilgi ve sevgi sunulmuştur. İlgi ve sevgi ile desteklenen bitkinin daha fazla geliştiği, dallanıp budaklandığı gözlemlenmiştir.

         Çevremizde çoğu zaman gözlemlediğimiz bir durumdur bir yetişkinin çocukça hareket etmesi, çocuklar gibi nazlanması, hatta ve hatta çocuklarının oyuncaklarıyla oynamaktan kendini alamaması. Yetişkin bir bireyin gösterdiği bu davranışlar, çocukluk yaşlarında alamadığı, ruhsal eğitim eksikliğinden kaynaklanmaktadır.

         Bir çocuğa yaşam şartlarının dışında, aile ortamında ilgi ve sevgiyi verecek olan anne ve babasıdır. Daha sonra okul ve çevre devreye girer. Yalnız fiziki şartlar noktasında ki gereksinimleri yerine getirilmesinin yanı sıra çocuğa ilgi ve alaka gösterilmezse birçok şey eksik kalmış demektir. Sevgiden yoksun olan çocuk gerçekten yoksuldur. 

         Şöyle geriye dönüp baktığımızda ve bizlere nakledilen bilgilere göre ifade ediyorum ki dedelerimizin, anne ve babalarımızın çocuklukları, bu temel gereksiniminden yoksun geçmiştir. Anne ve babalarının yanlarında çocuklarını sevmenin ayıp olduğu bir toplumun bireyleriyiz ne yazık ki. Son kuşak olarak bunları aşmış olsak bile o dönemlerde yetişen yetişkinlerin göstermiş oldukları tutarsızlıklarla iç içe yaşamaktayız.

Anne ve baba olarak çocuklarımıza ilgi ve sevgiyi her aşamada göstermeliyiz. Burada önemli olan bu ilgi ve sevgiyi dozunda verebilmektir. Bir başka önemli husus şudur ki sevgi ve ilgi tam bir ciddilik içinde verilmelidir.

Tutarsız sevgi ve ilgiler çocukta birçok davranış bozukluklarına yol açtığı unutulmamalıdır. Geçim kaygısıyla, hayatın hengâmesi içerisinde boğuşan bir çok ebeveyn çocuklarıyla sadece hasta olduklarında sevgi gösterisinde bulunurlar ve çevresindekilerde buna teşvik ederler. Bu ilgi ile çocuk kısa bir sürede iyileşir. İyileşmesinin ardından ilgi ve sevginin kesildiği bir ortamda çocuk ister istemez ikilemler yaşamaya başlar. Bundandır ki kendisiyle ilgilenilmesini isteyen bir çocuk hastalanmayı bile ister ya da hasta numarasına yatar.

Bilinçli, yerli yerinde ve en önemlisi, kesintisiz ruhsal gelişimlerini tanımlayan çocukların kişilikleri de olumlu olarak tamamlanmaktadır. Çocuklarımızı sevmemiz, ilgi ve alaka göstermemiz çokta zor değil, olsa olsa geleceğimize yatırımımızdır.

Bebeklik dönemlerinde çocukların, annelerinin dokunmalarına, kokusuna ve sıcaklığına ihtiyaç duymaları boşuna değildir. Sevgiden ve anne sıcaklığından yoksun büyüyen yetimhane çocuklarımızın çoğu bebekliklerinde hayatlarını kaybetmekte oldukları gerçeğini görmezden gelemeyiz. Bu zorlu aşamayı atlatıp, yetişkin olarak aramızda yaşamlarını sürdürenlerin çoğu şizofren, psikopat veya birçok davranış bozuklukları sergileyen şansız insanlar olduğunu unutmamalıyız. İyimser, insanlığa kucak aşmış ne kadar iyi ve güzel insan varsa, tüm bu güzel vasıflarını, çocukluklarında aldıkları sevgi ve ilgiye borçludurlar. Oysa tarihe adını diktatörlükle ve insanlığa yapmış olduğu zulümlerle adını yazdıran idareciler çocukluklarında birazcık sevgi görmüş olsalardı, bütün bunları yapamayacakları aşikârdır.

Velhasıl, anne ebeveynlerinin ilgisi ve sevgisi çocuğa güven olarak yansıyacaktır hayatında. Bizler çocuklarımıza bu güveni veremesek eğer kim verebilir ki. Çekirdek aile içerisinde verilmesi temel ihtiyaç olan bu duyguyu eğitim dönemi içerisinde öğretmenlerimizle desteklenmesi bir o kadar daha önemli bir husustur. 

         Sağlıklı bir anne babanın ve öğretmenlerin desteği ile şekillendireceğimiz genç neslimizi, yarınlara taşımanın verdiği huzuru tüm okurlarımın hissetmesi dileğiyle, hoşça ve dostça kalın…
 
Vildan Poyraz Coşkun
16.01.2012
Yazı No: 13

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder