5 Mart 2015 Perşembe

Ya Tutarsa…

Ya Tutarsa…

Eğitimle ilgili sürekli yazıp çiziyoruz ama nafile. Hafif kıpırdanmalarda seviniyoruz çocuklar gibi ama devamı gelmediğinde umutsuzlukla birlikte yine başlıyoruz konuşmaya, ahkâm kesmeye.

         Sürekli sistem arayışlarındayız bildiğiniz gibi. Ne yaptıysak bir türlü oturtamıyoruz uygun bir eğitim modelini bedenimize. Bin parçalık puzzle gibi getiremiyoruz parçaları bir araya.

         OECD raporları yayınlandı geçtiğimiz günlerde. Olmuyor.. olmuyor… beceremiyoruz bir türlü. Çocuklarımız ne acıdır ki, Macaristan’daki akranlarından iki yıl geriden gelmektelermiş. Nerede hata yapıyoruz yıllardır bulamadık gitti velhasıl…

Şimdilerde halen yürütülmekte olan eğitim sistemine tablet bilgisayar uygulaması eklenecek. Ne getirecek bu uygulama. Ekran önünde o kadar güzel anlatılıyor ki, “tamam bu sefer olacak” diyesi geliyor insanın ama umutlanamıyoruz nedense. Bu uygulamayla öğrencilerimize kişisel bilgisayarlar dağıtılmasının ötesine gidilemeyeceği endişesini taşıyorum.

         Hal böyle iken önümüzde duran iki handikaptan bahsetmek istiyorum. Bunlardan biri, öğrenci penceresinden gözüken handikaplar. Şöyle ki; öğrencilerimizin çoğu bilgisayarı oyun ve iletişim aracı olarak kullanmakta iken onları, bilgi alımı için kullanmaları gerektiği bilincini ne kadar zamanda oturtabileceğiz.

         Tablet bilgisayar uygulaması öncelikle pilot merkezler de uygulanacak. Sağlıklı ve yararlı bir şekilde yürütülebilmesi için öğretmenlerimizin çeşitli kurslarla bu eğitime hazırlanması planlanıyor. İkinci handikap işte burada kendini gösterecek gibi geliyor bana.

         Öğrenci merkezli eğitim sistemimize halen adapte olamayan, emekliliği gelmesine rağmen görevine ısrarla devam eden ve en kötüsü de teknolojiden uzak olan öğretmenlerimizin, bu tablet bilgisayarlarla eğitim vermeleri inanın çok zor. Korkarım ki gözünü açar açmaz bilgisayarlarla haşir neşir olan yeni nesil öğrencilerimiz, mevcut bu öğretmenlerimizin bir çoğuna ders verecek gibi gözüküyor. Hayırlısı bakalım. Bunu da deneyelim görelim. Denemesek içimizde kalır neme lazım..

         Geçtiğimiz günlerde, onaltı bine yakın öğretmen ataması yapıldı. İnanın birçoğu pırıl pırıl gençler. Bu tablet bilgisayarlarla eğitim onlara emanet artık. Bu konuda yeni nesil öğretmenlerimize güveniyorum.

         Nasrettin Hoca’mızın dediği gibi,

         Ya tutarsa ” zihniyetiyle daha ne kadar gideceğiz. Bir yerlerden tutmamızın zamanı gelmedi mi sizce? Yeniden buluşma temennilerimle, hoşça ve dostça kalın…


Vildan Poyraz Coşkun
06.02.2012
Yazı No: 16

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder