Eğitimle ilgili sürekli yazıp çiziyoruz ama nafile.
Hafif kıpırdanmalarda seviniyoruz çocuklar gibi ama devamı gelmediğinde
umutsuzlukla birlikte yine başlıyoruz konuşmaya, ahkâm kesmeye.
Sürekli sistem arayışlarındayız bildiğiniz gibi. Ne
yaptıysak bir türlü oturtamıyoruz uygun bir eğitim modelini bedenimize. Bin
parçalık puzzle gibi getiremiyoruz parçaları bir araya.
OECD raporları yayınlandı geçtiğimiz günlerde. Olmuyor..
olmuyor… beceremiyoruz bir türlü. Çocuklarımız ne acıdır ki, Macaristan’daki
akranlarından iki yıl geriden gelmektelermiş. Nerede hata yapıyoruz yıllardır
bulamadık gitti velhasıl…
Şimdilerde halen yürütülmekte olan eğitim sistemine
tablet bilgisayar uygulaması eklenecek. Ne getirecek bu uygulama. Ekran önünde
o kadar güzel anlatılıyor ki, “tamam bu
sefer olacak” diyesi geliyor insanın ama umutlanamıyoruz nedense. Bu
uygulamayla öğrencilerimize kişisel bilgisayarlar dağıtılmasının ötesine
gidilemeyeceği endişesini taşıyorum.
Hal böyle iken önümüzde duran iki handikaptan bahsetmek
istiyorum. Bunlardan biri, öğrenci penceresinden gözüken handikaplar. Şöyle ki;
öğrencilerimizin çoğu bilgisayarı oyun ve iletişim aracı olarak kullanmakta
iken onları, bilgi alımı için kullanmaları gerektiği bilincini ne kadar zamanda
oturtabileceğiz.
Tablet bilgisayar uygulaması öncelikle pilot merkezler de
uygulanacak. Sağlıklı ve yararlı bir şekilde yürütülebilmesi için
öğretmenlerimizin çeşitli kurslarla bu eğitime hazırlanması planlanıyor. İkinci
handikap işte burada kendini gösterecek gibi geliyor bana.
Öğrenci merkezli eğitim sistemimize halen adapte olamayan,
emekliliği gelmesine rağmen görevine ısrarla devam eden ve en kötüsü de
teknolojiden uzak olan öğretmenlerimizin, bu tablet bilgisayarlarla eğitim
vermeleri inanın çok zor. Korkarım ki gözünü açar açmaz bilgisayarlarla haşir
neşir olan yeni nesil öğrencilerimiz, mevcut bu öğretmenlerimizin bir çoğuna
ders verecek gibi gözüküyor. Hayırlısı bakalım. Bunu da deneyelim görelim.
Denemesek içimizde kalır neme lazım..
Geçtiğimiz günlerde, onaltı bine yakın öğretmen ataması
yapıldı. İnanın birçoğu pırıl pırıl gençler. Bu tablet bilgisayarlarla eğitim
onlara emanet artık. Bu konuda yeni nesil öğretmenlerimize güveniyorum.
Nasrettin Hoca’mızın dediği gibi,
“ Ya tutarsa ”
zihniyetiyle daha ne kadar gideceğiz. Bir yerlerden tutmamızın zamanı gelmedi
mi sizce? Yeniden buluşma temennilerimle, hoşça ve dostça kalın…
Vildan Poyraz Coşkun
06.02.2012
Yazı No: 16
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder